Ağrı'nın Murat Nehri kıyısındaki Çakıroba köyünde kış aylarının vazgeçilmez geleneği devam ediyor: Buz üstünde balık avı. İl merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki köyde yaşayanlar, her yıl buzla kaplı nehirde, nesilden nesile aktarılan geleneksel yöntemlerle balık tutuyor. Bu yöntem, hem zorlu koşullarda dayanıklılık gerektiriyor hem de köylüler arasında güçlü bir topluluk bağını pekiştiriyor. Soğuk hava ve buzlu zemin, avı oldukça tehlikeli ve meşakkatli bir hale getiriyor. Ancak köylüler, yıllardır süregelen bu geleneği yaşatmak için zorluklara göğüs germeyi sürdürüyorlar. Buz üzerindeki bu sıra dışı avcılık, hem bir geçim kaynağı hem de köy halkının bir araya gelmesini sağlayan önemli bir sosyal etkinlik olarak öne çıkıyor. Yılın bu zamanında, köylüler arasında yardımlaşma ve dayanışma ruhu en üst seviyede yaşanıyor.
Geleneksel Bir Av Yöntemi
Köylüler, yanlarında odun parçaları ve "dirgen tor" adını verdikleri özel ağlarla Murat Nehri'nin buzla kaplı bölümüne geliyor. İki gruba ayrılarak çalışıyorlar. Bir grup, sopalarla buzun yüzeyine vurarak balıkları yüzeye doğru yönlendirirken, diğer grup ise "dirgen tor"larla kaçan balıkları yakalıyor. Bu koordineli çalışma, avın başarısı için son derece önemli. Zaman zaman buz kırılması tehlikesiyle karşı karşıya kalsalar da, köylüler bu zorluklara alışmış durumda. Tecrübeli eller ve ekip çalışması, tehlikenin üstesinden gelmeyi sağlıyor. Avlanan balıklar, hem ailelerin sofralarını süslüyor hem de köy ekonomisine küçük de olsa bir katkı sağlıyor. Bu gelenek, sadece balık avından ibaret değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir miras.
Zorlu Koşullar, Güçlü Bir Bağ
Cihan Altın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneksel yöntemlerle uzun yıllardır balık avladıklarını, bunun atadan kalma bir gelenek olduğunu ve her kış tekrarladıklarını söyledi. Sıfırın altında 20 dereceye varan soğuklarda, bazen suya da batıp çıktıklarını anlatan Altın, "Ama yapacak bir şey yok, bu bizim geleneğimiz" dedi. Bu zorlu şartlarda bile köylüler arasında güçlü bir dayanışma ve yardımlaşma ruhu hakim. Herkes, birbirini destekleyerek ve koordineli bir şekilde çalışarak bu geleneği yaşatmaya devam ediyor. Kışın soğuk ve sert koşulları, bu geleneği daha da özel ve anlamlı kılıyor. Bu, sadece bir balık avı değil, aynı zamanda bir topluluk dayanışmasının da güzel bir örneği.
Bir Hobiden Fazlası
Köylülerden Turgay Yaltap ve Murat Yaltap da, balık avını bir hobi olarak nitelendiriyor. Yaltap, avın bazen bereketli, bazen de eli boş döndüklerini belirtirken, bu etkinliğin asıl amacının eğlence ve arkadaşlarla bir araya gelmek olduğunu vurguluyor. Soğuk hava, buz üzerinde yürümenin zorlukları ve suya düşme riski onları caydırmıyor. Çünkü bu, sadece bir balık avı değil; aynı zamanda, bir araya gelme, sohbet etme ve keyifli vakit geçirme fırsatı sunuyor. Arkadaşlık bağlarını güçlendiren ve bir topluluk ruhu oluşturan bu gelenek, Ağrı'nın Çakıroba köyünün kültürel zenginliğinin bir parçası.